EYLEVANT ve Yenilikler

Bazen yenilikler sart olunca..

Herkese merhabalar,

zaman ne de cabuk geciyor, blog acma fikri aklima düseli neredeyse bir yil olacak! Hayat, yerimizde durmak, monotonlugu yasamak icin cok kisa. Bu yüzden bazen degisiklikler ve yenilikler sart!

Gecen Talk yazilarimdan bir tanesinde zaten bahsetmistim, blogla ilgili neler yapabilirim, cok mu yüzeysel acaba gibi sorular aklimi mesgul etti bir süre. O yaziya gelen güzel yorumlariniz beni duygulandirmadi da degil - yazilarimda kisiligimi yansittigimi düsünmeniz beni cok mu cok mutlu etti. Herkeste olur benzeri durumlar, hayati ve kendini sorgularsin, yaptigim islerin amaci ne diye sorarsin, ama cevaplari da yine kendi icinde bulursun. Sanirim tüm mesele öncelikler. Bazen kendimi 300 parcaya ayirmak istiyorum, aklima o kadar cok fikir geliyor ki, her birini gerceklestirmek istiyorum, ama ayni anda! Hatta söyle ki, bazi günler keske gün sadece 24 saatle sinirli olmasaydi diyorum kendi kendime. Fazla felsefe yapmadan ben asil konuya geleyim en iyisi. :)

Yenilikler, degisiklikler derken blogla ilgili de birkac seyi degistirmek istedim. Blogu ilk zamanlar acarken hicbir hazir makale, tasarim vs. kullanmayacagima kendi kendime bir kural koymustum - kendi elimden cikacak, kendi fikirlerimi yansitacak! Bu yüzden tasarimini dahi kendim yapmaya calistim, HTML'ler, CSS'ler, bilmem ne kodlamalar derken bitmisti, bir sekilde tasarimimi yapmistim ve sira yazilari yazmaya gelmisti. Bu zaman dilimi icerisinde bir de baktim ki 140 tane yazi yayinlamisim, sayilarla sinirlandirmak istemedigim kadar güzel kalpli insana ulasmisim. Blogla ilgili her seyin istatistigi var, ama okurlarimi o istatistikte degil de, yazilarimin icinde bulmak istedim hep. Blogu ben aklima düsürdüm, siz filizlendirdiniz. Iste ben bu olaya böyle bakiyorum. Yaptigim o ilk tasarimi bu güne kadar kullandim, kullanmayi sevdim cünkü kendim yapmistim. Ama yine ne hikmetse, icimdeki Eylem (!) degisiklikler istedi. Blog tasarimi yenilemekle basladim, aklimda benim mükemmel olarak tabirlendirdigim resmi kurdum ve sira onu gercege dönüstürmeye geldi. Acaba gercekten aklimdaki tasarimi bloga uyarlayabilir miyim derken, ortaya tam da bu cikti! Hazirlarken ictigim kahvelerin haddi hesabi yok, kodlamada yaptigim hatalari bulmak icin acaba kac saatimi harcamisimdir... neyse ki bitti, ve ortaya su an gördügünüz bu tasarim cikti. Ne yalan söyleyeyim, aklimdaki de buydu gercekten. Minimalizmi hayat felsefesi yapmak ne güzel sey. Siz nasil buldunuz tasarimi?

Su an fark ediyorum da yazi yine uzun oluyor, kisa bir update yazisi yazayim derken yine aldim basimi gidiyorum. Gördügünüz gibi sitenin tasarimiyla birlikte bir de ismi degisti - EYLEVANT.COM olduk artik. Diger ismi Eylem Delacroix da hala kullanilabiliyor elbette, ancak uzun geldigi icin daha kisa ve minimalist bir sey olsun istedim ve degistirdim. Umarim sizin icin cok da büyük bir degisim olmamistir, bilirim, degisimleri seven insanlar kadar sevmeyenler de var. Belki de sadece biraz tolerans gerekli. :) Daha fazla da degisim yok simdilik, söz. Fikirlerinizi ve düsüncelerinizi benimle yorumlarda paylasirsaniz ben de cok mutlu olurum, cünkü burada sadece monolog yapmak istemiyorum, interaktif olalim! 

Anlayisiniz icin tesekkür ediyorum güzellerim.

Öpücükleeer,

Eylem