Evde Beauty ve Wellness Günü Rutinim!

Merhabalar güzellikler!

Gün icinde o kadar yogun oluyoruz ki, maalesef kendimize vakit ayirmayi cogu zaman ihmal ediyoruz. Ama bir yerden sonra insan yoruldugunu ve gercekten kendisiyle biraz vakit gecirmesi gerektigini anliyor. 

Hazir hafta sonu kapinin önündeyken sizlere bir güzellik günü yazisi hazirlamak istedim. Bu soguk kis günlerinde, karli buzlu havalarda evde, unuttugunuz kendinizi simartmak icin bence tam zamani! Fiziksel olarak yorulmasaniz da, ruh yorulur, hisler birbirine karisir, dengesizlik hakim olur. Bunun icin kendinize bir gününüzü ayirin, telefonlari kapatin ve biraz olsun her seyden uzaklasin, yeni haftaya yenilenmis ve full enerjili baslayin! Hadi simdi kapin cayinizi ve yumusacik battaniyenizi! :)

Benim kendime ayirdigim güzellik günüm, yüzümü yikadiktan, dislerimi fircaladiktan sonra güzel, ancak hafif bir kahvaltiyla basliyor. En sevdigim cay da eksik olmamali tabii! Böyle bir günde kendimi dis dünyadan soyutladigim icin kahvaltima bir gazete veya sitelerden okudugum haberler degil, sevdigim bir dergi eslik ediyor.

Kahvaltida biraz oyalandiktan sonra kendime bir buhar banyosu hazirliyorum. Bunun icin genis bir kaseye kaynar su dolduruyorum ve icine papatya cayi atiyorum. Hemen ardindan yüzümü kaseye dogru egiyorum ve üstüme bir havlu aliyorum ki buhar sadece yüzüme gelsin. Bunu yapma sebebim, cildimi, yapacagim bakima hazirlamaktir. Bu sayede gözenekler aciliyor ve temizlenmeleri daha kolay oluyor. Ayni zamanda papatya cayi da cildi rahatlatiyor.

Buhar uygulamasindan sonra komedonlari temizlemek cok cok daha kolay oluyor, bu yüzden hemen onlari temizliyorum ve ardindan peeling yapip, istedigim bir maskeyi uyguluyorum. Bu konuda kil maskesini tercih ediyorum. 

Madem güzellik günü yapiyoruz, saclarim da nasiplenmeli tabii ki. Bunun icin de ya sac maskesi yapiyorum ya da komple saf hindistan cevizi yagi uyguluyorum ve saclarimi en tepeden topluyorum.

Maskeler uygulandi mi sira en sevdigim kisma geliyor. Sicak, mis kokulu, köpüklü bir banyo! Rahatlayacagiz tabii, bu yüzden güzel kokulu mumlar da atmosferi zenginlestirmek acisindan eksik olmamali. Insan kendisini en rahat ve en huzurlu suyun icinde hisseder, en azindan ben öyle düsünüyorum. Bu yüzden önemli kararlar alacaginizda veya gercekten cok yiprandiginizi hissettiginizde kesinlikle güzel bir banyo sart! Bu kisimda caniniz sıkılıyorsa bir dergi okuyabilir, hatta müzigin de size eslik etmesine izin verebilirsiniz. Sükutu seviyorsaniz sadece gözlerinizi kapatip anin tadini cikarabilirsiniz elbette. :)

Son asamada, saclarimdaki ve yüzümdeki maskeyi temizledikten sonra, güzel kokulu bir sampuan, dus jeli ve vücut peelingi uygulamaya geliyor. Banyodan sonra yumusacik bir cilt, gününüze bir yildiz daha ekleyecektir.

Banyodan ciktiktan sonra temizlenmis cildinizi nemlendirmek icin bebek yagi veya mis gibi kokan bir vücut losyonu kullanabilirsiniz. Bu, cildinizi pürüzsüzlestirecek ve bütün gün nemli kalmasini saglayacaktir. Vücudunuza gereken islemleri yaptiktan sonra yumusacik ve rahat kiyafetlerin icine atlayabilirsiniz. 

Hemen lavaboya geciyorum ve cilt bakim rutinimi uyguluyorum. Kaslarimi düzeltiyorum, cildime bir pamuk yardimiyla gül suyu ve nemlendiricilerimi uyguluyorum. Serum kullaniyorsaniz bu asamada cildinize serumunuzu da uygulayabilirsiniz. Gözenekleriniz hazir acilmis ve temizlenmisken bakim ürünleriniz daha iyi nüfuz edecektir. Nemlendirme konusunda göz bölgesini ve dudaklarinizi unutmayin!

Cilt bakimindan sonra sira maniküre geliyor. Tirnaklarimi törpülüyorum, yogun nemlendiren kütikül kremimi uyguluyorum ve diledigim ojeyi sürüyorum. Tirnaklariniz yumusak ve hemen kiriliyorsa öncesinde sertlestiren bir baz uygulayabilirsiniz.

Bakimim bittikten sonra relax zamaniiii! Yumusacik bir battaniyenin altinda sicacik bir cay esliginde kitap okuyorum veya müzik dinliyorum. Bu gün serbest oldugumdan öylece bütün gün hicbir sey yapmadan geciriyorum. Buna gercekten arada sirada ihtiyacimiz oluyor!

Ama blogta neler yapsam, takipcilerim neleri begenir diye de düsünmeden edemiyorum. :) Sizlerden aldigim güzel mesajlari aklima getiriyorum - bu beni her zaman iyi hissettiriyor ve yeniden motive ediyor. Bu blogu acmadan önce, blogun kisa sürede bu kadar güzel kalpli insanlara hitap edecegi aklimin ucundan gecmemisti. Her birinize burada oldugunuz icin, suan bu yaziyi okudugunuz icin tesekkür ediyorum. Benim yazarken hissettiklerimi umarim siz de okurken hissediyorsunuzdur. Bu blog benim degil, bu blog sizin, her birinizin!

KOCAMAN ÖPÜYORUM,

Eylem