SORU x CEVAP

Mailden olsun, diger platformlardan olsun bir sürü soru geldi sizden. En cok gelen sorulari bu yazimda cevaplamak istiyorum. Bu sekilde belki beni biraz daha yakindan taniyabilirsiniz. Hadi baslayalim! :)

1. "Ne okuyorsun?"

Hem yurt disinda hem Türkiye'de olmak üzere iki üniversitede hukuk okuyorum (manyak mi bu kiz dediginizi duyar gibiyim, ama zoru seviyoruz :P). Bunun baslica sebeplerinden birisi, iki ülkenin de hukuk sistemini bilmek ve karsilastirarak ögrenmek istememdir. Her ne kadar hukukun global bir dal olmadigi iddia edilse de, bence 'hakkaniyet' kavrami ve 'adalet' anlayisi bütün ülkelerde ayni olmalidir. Dolayisiyla hukuk da bir yerde eslesmelidir. Bu yüzden ben hukuka karsilastirmali ve elestirisel bakmayi tercih ediyorum. Bir seyi oldugu gibi kabul etmeyi degil de, sorgulamayi seviyorum. Sonucta bir seyin derinine inmeden, onu her acisiyla degerlendirmeden yorumlayabilmek mümkün degildir. Hukukta bunun cok önemli oldugunu düsünüyorum - bu yüzden iki üniversite, iki hukuk sistemi.

2. "Blog yazma fikri nasil olustu, yeni baslayacaklara önerilerin nelerdir?"

Bu sanirim bloggerlara gelen en klasik soru. Ben yazmayi, üretmeyi oldum olasi sevmisimdir. Blog yazmaya baslamadan önce de kendi kendime yazar cizerdim. Sonra yazdiklarimla insanlara ulasabilmeyi, onlara biraz da olsa bir seyler katabilmeyi istedim. Ve uzuuuuunca bir zaman blogun konseptini, ismini, neler paylasacagimi, nasil yapacagimi düsündükten sonra, sonunda cesaret bulup blogu actim. Simdi de iyi ki actim diyebiliyorum, cünkü yazmaya basladigimdan bu yana hic bir yaziyi hazirlarken sıkılmadım, hep severek ürettim. Blogumla ilgilenmek en büyük hobilerimden biri benim icin. Bu siteye girip bunlari okuyorsun ya, okurken hissettiklerin, o enerjin - iste benim icin önemli olan bu oldu. Blogun perde arkasina bakinca sayilar görüyorum, her yaziyi okuyan sayilar, sitenin günlük tiklanma sayilari, sayilar, sayilar. Ama biliyorum ki, o sayilarin ardinda varligindan haberdar olmadigim onlarca insan var, onlarca fikir, onlarca hayat. Sizlere burda iyi hissettirebiliyorsam, kücücük de olsa bir ilham kivilcimi düsürebiliyorsam icinize ne mutlu. :-)

Yeni baslayacaklara önerim özgün olmalaridir. Kendinizin farkina varin, kendiniz olun. Icinizden ne geliyorsa onu paylasin, onu yapin. Emin olun, o potansiyel hepinizde var. Elbette farkli bloggerlardan, farkli sitelerden ilham alabilirsiniz, ona diyecek bir seyim yok. Sadece kopyala-yapistir tarzi takilmayin. Bu blog yazmanin amaci degil cünkü. Bu yaziyi gereksiz uzatmamak icin bu soruyu burada bitiriyorum. :)

3. "Kendimi tarzim yokmus gibi hissediyorum, nasil tarz sahibi olabilirim?"

Bu soruyu bir kisi sormus, ancak güzel bir konuya degindigi icin belki bir cogunuzun ilgisini cekecegini düsündügümden bu yaziya dahil ettim. Bence herkesin kendine öz bir tarzi vardir (baskasini kopyalamadigi sürece!). Yani 'tarzim yok' diye düsünmeyin. Ama belli bir tarzdan bahsediyorsaniz, size önerim kombin seklinde alisveris yapmaniz olacaktir. Mesela belli renkler belirleyin kendiniz icin, o renk grubundan giyinin. Birbirine zit parcalar yerine uyum saglayacak birbiriyle rahatca kombin edilebilecek parcalar secin. Alisveris yaparken sadece o parcayi begendiginiz icin almayin, önce nasil kombinleyebilirim neyle giyebilirim diye düsünün. Bence bu gercekten stilinizi bulmaniz icin cok yardimci olacaktir. Bu sekilde hem hangi renk grubunu tercih ettiginizi göreceksiniz, hem de gardrobunuz birbiriyle uyum icinde olan parcalardan olusacaktir.

5. "Kendinde sevdigin ve sevmedigin özellik?"

Hmm... Sevmedigim özelligim asiri detayci olmam. Detaylara cok takilirim, ikili iliskilerde de öyle. O an belki o kisi öyle yapmak, öyle söylemek istememistir, tamam bir seferlik kücük bir seyin üstünde durmam zaten, ama hosuma gitmeyen tavirlarin sürekli tekrarlanmasi, kücük bir sey de olsa, benim icin mesafe koyma sebebidir. Cünkü detaylarin tümü olusturduguna inanirim. Ve gözüme sürekli negatif detaylar carpiyorsa, hayatimda fazla yer vermem. Bu konudaki katılıgım hosuma gitmiyor kimi zaman. Kendimde sevdigim en iyi özellik ise net olmam. Siyah ve beyaz bende her sey. Kisinin arkasindan konusmak yerine rahatsiz oldugum seyi gider yüzüne söylerim. Sahte arkadasliklara, sahte samimiyete yer yok!

***

Daha fazla soru cevaplamak isterdim ancak o zaman yazi cok uzayacakti. Burada cevaplanmayan ancak yine de merak ettiginiz bir sey varsa bana bu yazinin yorum kisminda sorularinizi yöneltebilirsiniz, veya özelden mail atip iletisime gecebilirsiniz. 

Kocaman sevgiler,

Eylem