TERRA COTTA

Izmirlilik bulasicidir, cidden. Izmir'de yasamak denizi sevmeyi gerektirir, hatta deniz olmadan yasayamamayi. Bir Izmirli, icinde, en derininde, ucsuz bucaksiz mavili turkuazli bir deniz olusturur, kiyisina beyaz kumlar serpistirir, palmiyeler diker ve günesi tepeye cikarir. Kendisi de hep kumsalin en güzel yerinde uzanir. Ondandir rahatligimiz, komplekssizligimiz. Cünkü digerleri, hayatlari boyunca tatillerin gelmesini beklerken; Izmirli, hayati upuzun bir tatilmis gibi yasamayi tercih etmistir. :-)

Yavas yavas yazin yaklastigini hissediyor musunuz? En azindan Izmir'de durum bu. Bahari tanimayan, hemen kistan yaza gecis yapan Ege'nin incisinde, artik montlar, kabanlar kaldirilmaya baslandi. Sert rüzgarlar hafifledi, yerlerini ılık esen, hafifce saclarimizi tarayan rüzgarlara birakti. Günes artik eskisinden daha fazla yüzünü gösteriyor, yüzümüze gülümserken ayni zamanda ısıtıyor. Kordon artik yavas yavas canlanmaya basliyor, vapurlara keyifle biniliyor, Bostanli'da yürüyüsler uzuyor, günler uzarken Alsancak'ta bir kahve icin asla gec olmuyor. Mevsimlerin gecis sürecinde firtinalar, yagmurlar burada eksik olmasa da, günes her firtinadan sonra daha güzel gülümsüyor; yaz geliyor be!..

Yaza gecisleri cok seviyorum. Insanin ici kipir kipir oluyor, mutlulukla doluyor. Umutlar, inanclar, hayaller dorukta yasaniyor. Daha yaz gelmis olmasa da, yakinda gelecegini hissetmek bile paha bicilemez bir duygu. Kuslarin artik civil civil ötecegi, insanlarin gün batiminda sahil yolunda yürüyecegi, banklara oturup dalgalarin ihtisamini seyredecegimiz, sicaktan bunalip denize atlayacagimiz günler yakin.

Ben yazi getirdim - en azindan icimde. Denize girmeyi öylesine sabirsizlikla bekliyorum ki! Kis boyunca da ara ara Cesme'ye gittim, hala gitmeye devam ediyorum. Henüz denize giremiyor olsam da görüntüsü bile mutlu olmam icin yetiyor. O kumsalda yürüyeyim, deniz havasini icime cekeyim, dalgalarin sesini duyayim yeter. En cok da burada hissediyorum yazin yaklastigini. Ilica plaji, kisi sert ve keskin bir sogukla geciriyor, siddetli rüzgarlar esiyor. Her gittigimde bu keskinligin azaldigini fark ettim, son gittigimde ise keskin soguk tamamen gitmisti, artik yazin gelmesine az kalmis belli. Benim en sevdigim seylerden biri, palmiyelerin altinda oturup denizi seyretmek. O kadar huzur verici bir sey ki bu, insan sanki bütün kötü ve sıkıntılı düsüncelerini denize birakiyormus gibi hissediyor. Özledim sicaktan kavrulmayi. Cidden. O kumsalda artik öylece oturmak yetmiyor, denize birakmak istiyorum kendimi. Beyaz elbisemi giyip, sirt cantami alip sakin koylara gitmek istiyorum. Soft sarkilar esliginde, kumsal boyunca sevdigim insanlarla yürümek istiyorum. Ayakkabilarima giren sicacik kumlardan sikayetci olmak istiyorum. Günesi tenimde, tuzu dudaklarimda hissetmek istiyorum. Hindistan cevizli günes kremleri, yaglari, dus jelleri... o koku tamamen yazi hatirlatmiyor mu? Saatlerce denize girip ciktiktan sonraki tatli tatli acikma hissi, hemen gidip buz gibi bir dus alma istegi, aloe vera gibi ferahlatici etkiye sahip kremlerle cildi rahatlatma istegi, en makyajsiz, en sade halimizle kendimiz olma, en minimuma indigimiz, biz...

Derin bir nefes al, ve bütün bunlari icinde hisset. Neden bütün bu karmasa, gereksiz gerginlik, odalar dolusu esya? Neden pireyi deve yapmak, insanlari birbirlerine kiskirtmak, savaslar, kavgalar, anlasmazliklar? Neden? Mutlu olmak icin fazla seye ihtiyacimiz yok ki; bir avuc dolusu insan, deniz, günes - ve hindistan cevizi. :-)

Biz en sade halimizle güzeliz, üstümüzde en basic kiyafetlerimizle, saclarimiz gelisigüzel toplanmis vaziyette ve yüzümüzde az veya sifir makyajla. Sadeligi, minimalizmi hayat felsefem haline getirdigimden beri ben tamamim. Ben benim. Sadece az degil, öz olmali. Söyleyeceklerim bu kadar. Icinizdeki denizin farkina varin ve hic durmayin, en derinine dalin. 

Günlük paylasimlarim ve hayatimdan daha fazla kareler icin Instagram hesabimi takip edebilirsiniz →@eylmbc. Görmemi istediginiz fotograflarinizda da beni etiketleyebilirsiniz elbette, kimler blogu takip ediyor merak etmiyor degilim. :-) Bunun disinda yorumlarda bu söylediklerim hakkinda ne düsünüyorsunuz, sizin fikirleriniz nelerdir, bunlari benimle paylasirsaniz cok mutlu olurum. Bu sekilde tek tarafli bir yazi olmaz, interaktif olabiliriz!

Bir deniz dolusu sevgiler,
Eylem